HAKLISINIZ, O FOTOĞRAFI BOZMAMAK LAZIM

Bu temmuzda 7 yıl olacak Mülkiye'den ayrılalı. İnsan farketmese de içten içe özlüyormuş Mülkiyeli bakış açısından dinlemeyi gündemi. Belki de aslında ders dinlemeyi özlemişim.
16 Mayıs akşamı İzmir'de , Konak Belediyesi Alsancak Kültür Merkezi'nde özel bir ders vardı.
Prof.Dr.Baskın ORAN bizimleydi. Kendisi Uluslararası İlişkiler öğrencisi olmadığım için maalesef benim hocam olmamıştı ama benim için Mülkiye efsanelerinden biriydi.

Zaten beni tanıyanlar çok iyi bilir, okulun 1. ve 2. katları kutsaldı benim için. Zira bütün akademikler oradaydı. Özellikle akademisyen demedim çünkü Sevinç, Seval, Burcu ve benim dilimde onların adı akademikti.
İşte o akademikler içinde benim hocam olmasa da en hayran olduklarımdandı. Hatta bunu bilen arkadaşlarım bana doğumgünümde onun "Azgelişmiş Ülke Milliyetçiliği" kitabını hediye etmişlerdi.
Bir gün hocayı koridorda yakalayıp "Ben dersinize girmeyi çok istiyorum.Girebilir miyim ?" diye sormuş, hocadan da izin almıştım ama bir türlü fırsat bulamamıştım onu dinlemeye. Bu yüzden Çarşamba akşamı önemliydi benim için.
İzmir'de İzmirli Baskın Hoca'dan "2007 Türkiyesi'ne Bakış : Korku ve Umut" başlıklı bir sunum izledik. Sunum öncesinde Murat Utkucu'nun kısa konuşmasından hemen sonra Murat ile birlikte hazırladığım ülkenin 1 yıllık gündemine ilişkin slayt gösterisi yer aldı. Jeff Wayne'in "The War of The Worlds" filmi için yapmış olduğu "Eve of The War" parçasının 3.52'lik bölümünün fonda yer aldığı sunum tamamı dolu olan salondan büyük alkış aldı.
Baskın Hoca'nın sunumuna gelince geleneksel Mülkiye bakış açısına uygun olarak eleştirel ve farklı olanı ötekileştirmeyen cümleleriyle ortalıkta gezinenlerden çok öteydi. Osmanlı'nın millet sisteminden yola çıkıp ulus devlete, Kemalist devrimden ikinci yukarıdan devrime ve "Türk" kavramının altyapısını oluşturan öğelerden yola çıkıp azınlıkların durumuna kadar pek çok farklı konuya değindi.

Gündemin korkularına rağmen neden umut beslememiz gerektiğini anlattı bize. Baskın Hoca miting meydanlarındaki gençlere güveniyor hem genç oldukları için hem de verdikleri mesajlar için. Bir de yine meydanlardaki halka güveniyor artık meydanın nasıl bir şey olduğunu bildikleri, ezilmenin tadını hissettikleri için.

Dersin ardından Gazi Kadınlar Sokağı'ndaki lokalimizde buluştuk Baskın Hoca ve zarif eşiyle akşam yemeği için. İzmirli hocamızın yemekte içkiden yana tercihi elbette Punta'nın ruhuna uygun olarak anasondan yanaydı aynen bizim gibi.

Bu arada yeri gelmişken bir tezimi de ifade etmek isterim. Mülkiyelilikle anason arasında yakın bir ilişki olsa gerek. Zira hayatımın ilk rakısını Ankara'da Mülkiyeliler Birliği'nde içmiştim ve beni Punta'da rakı içmeye alıştıran da bizzat İzmirli Mülkiyelilerdir.
Yemekte çoğunluk tandık yüzlerdi elbette. Ama aramızda ilk kez karşılaştıklarımız da vardı o gün. Ertuğrul - Çağlayan Barka çifti o gün Baskın Hoca'nın bizimle oluşu bahanesiyle karşılaştığımız Mülkiye dostlarıydı. Ertuğrul Bey, Kimya Mühendisleri Odası'nın Ege Bölge Başkanı ve İzmir'in yakından tanıdığı "Elele Hareketi"nin önemli isimlerinden.

Kendileri yakın zamanda ziyaret ettikleri Küba'ya ilişkin anılarıyla hem hayallerimize hem de farklı dünyaların farklı gerçeklerine pencereler açmış oldular.


Çağlayan Barka ile masada yanyana oturmuş olmanın bana en büyük getirisi güzel sohbeti oldu. 10 dakikalık bir tanışıklığın ardından verdiğimiz görüntü "en az 6 aydır tanışıyoruz" gibiydi. Bunu kendilerinin içtenliğine bağlıyorum sadece. Bana güzel öğütlerde bulundu aşkı korumak ve sahiplenmek adına.kendilerinin 30 yılı aşkın evliliklerinin temelinde yatan saygıyı, birlikte olma arzusunu, birbirini sevmenin ve bu sevgiyi korumak için gereken her şeyi yapmanın ne denli önemli olduğunu bir çırpıda öyle güzel anlattı ki ... İmrenmemek ve üzerinde durup düşünmemek imkansızdı.

"Bu fotoğrafı bozmayın" demişti bize. Şimdi düşünüyorum da fotoğrafı hep yaşamın içinde tutmak lazım sanırım, yoksa hayatın donuk bir anı olarak sandığa atmanın kıymet-i harbiyesi olmamalı.

2007 için de sonrası için de hayata dair tutunduğum tek umut içimde yaşadığını bildiğim kocaman bir aşk.
Hem zaten aşk benim için inmemiş miydi yeryüzüne ? Evet, evet kesinlikle öyle ...




Yorumlar

Yorum Gönder

GEZGİNİN HARİTASI