BİR CUMARTESİ YAZISI

2012'ye gireli 3 ay oldu.
İçine düştüğüm ruh karışıklığım son haddinde aslında.
Biliyorum eğer bu blog sayfasının okuyucularındansanız zaten diyeceksiniz "Şeyda sen ne zaman dört başı mamur oldun ki ?".
Siz bakmayın benim melankolime...Ben yağmurdan sonra güneş açmayı da bildim hep.
Ama, herkesin hayatı gibi benimki de zaman zaman dağıldı ve biliyorsunuz, Ela'sızlığa alışmaya çalışmak hala çok zor. Yazdıklarımın içinde hep o var ve onun yokluğu unutulası bir şey değil.
Fakat, bu seferki bundan çok daha farklı.
2012'nin 12.günü onu gördüm. Küçücük bir noktaydı ama vardı işte.
24.günü kalbinin atışını duydum. İnanılmazdı...Mutluluktu, mucizeydi, başka bir şeydi.
O benim yeni yıl dileğimdi ve olmuştu işte.
Artık 3 kişiydik bu evde. Tamam belki onu açık seçik görmüyorduk ama ... Buradaydı işte. Hayallerimizdekiler değişmeye başlamıştı. Güzeldi ...
Sonra mı ?
Sonrası üzücü ... Yaşıyor sandığımız yumuşun 8.haftada öldüğü ve bizim bunu 10. haftada öğrenişimiz.
Neyse..Onun gidişini de kabullendim bir şekilde. Hayatın kuralı bu olsa gerek, elinden bir şey gelmiyorsa kabul et ve devam et.
Umarım bir gün o hayal ettiğim mutluluğu yaşar ve paylaşırım seninle sevgili okur.
Bu yazıya ilk başladığımda gözlerimdeki bulutlar yağmur olmuştu.
Bugünse İzmir güneşli bir cumartesiyi kutluyor.
Bulunduğunuz yerde güneş yoksa da var olduğunu hayal edin bugün. 
Cumartesi güzelliği hak eder son tahlilde ...



Yorumlar

  1. Sevgili Şeyda merhaba.

    Aslında ne ben sizi ne de siz beni hiç tanımıyoruz ve yıllar önce, o da sadece çok kısa bir süreliğine birbirimizi görmüştük, tanışıklık bundan ibaret. Ekibimden çok sevdiğim genç bir kardeşimin gönderdiği link e ulaşmaya çalışırken Kelebekli rüyalı bir sayfa çıktı karşıma tesadüfen. Derken İzmir Cumartesi sözcükleri tetiklemiş olmalı ki bu Şeyda bana bir şey hatırlatıyor diye düşünmeye kalmadan, sağ sütundaki Japonya yı da görünce EVET bu o Şeyda deyiverdim. Hani insan birşeyi acaba mı düşünüp kendince koca bir keşifle sonuçlanmış gibi hisseder ya bilirsin, ben de aynı o şekilde sevindirik oldum tabii ki. 2012 değil her gün ve her an mucizelerle dolu. Elinden bir şey gelmiyorsa kabul et ve devam et. Zaten sen söylenebileceğin en güzelini ve en doğrusunu yazmış ve rotanı çizmişsin hem de en hakikisinden. Bunun üstüne söylenecek söz yok. Ben bu farkındalığımı ve bu yürek yazısını okuduğumda yüreğimdekileri yokmuş gibi sayıp bir çırpıda silip atmayı yüreğimle bağdaştıramadığım için paylaşmak istedim. Daha da önemlisi, ben sevgili okur, Sevgili Şeyda nın bir gün o hayal ettiği mutluluğu yaşayıp paylaşacağı o bir günü yürekten paylaşmayı isteyenlerden biri olduğumu bilsin istedim. Gözlerindeki bulutlar yağmur olduğunda o bulutun hakkını veriyordur bırak aksın mutlaka. Güneşsiz gün olmuşmudur ki senin içindeki gökkuşağı da hemen gelmesin ardında. Biliyorsun ki senin yüreğin de güzelliği daima hakediyor son tahlilde diyerek sana benzesin istedim son ifade. Sevgiyle kal. yasavicdan@hotmail.com

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

GEZGİNİN HARİTASI