BİRAZ ŞİMDİ BİRAZ SONRA...
Hadi yazalım...
Yeri gelsin buzlu yolda kayan bir araba gibi kontrolsüz, yeri gelsin kaya tırmanışı yapar gibi azami dikkatli...
Ama ne olur yazayım artık.
Bir de enteresandır bir garip çoğul şahıs kullanma arzusu, dissosiyatif kişilik bozukluğu mu diyorlardı buna. Açıkçası, sallamış da olabilirim.
İki saattir kendimi bir Acun programına kilitlemiş ve beynimin düşünen yerlerini sandıklara kaldırmış olduğumdan mıdır nedir cümle kuramamam son derece normaldir aslında sevgili okur.
Korkmayın bir kere daha kendimi tekrar etmeyeceğim. Bugün özür seansı yok.
Bu da özür sayılır mı dersiniz ?
Demeyiniz efendim, demeyiniz.
Yıllardır yapmak istediğim ama bir tülü elim gitmeyen bir iş var: Japonya fotoğraflarını bastırmak .
Malum dijital çıktı mertlik bozuldu.DVD'yi açtım ve yıllardır görmediğim yüzlerce fotoğrafın arasında bir geziye çıktım.
Sonra hayatım geçti gözümün önünden.
Neydim, neredeydim, ne işler uğraşıyordum, nasıl güzel bir enerjim vardı ?
O zamanlar İzmir Kiki Kanri Senta Kenshui Soshiki Tanto Desu diyordum kendime. Güzel telaffuzum Japonların hoşuna gidiyordu.
Bir rüyaydı yaşadığım. Belki bir daha hiç oralara gidemeyeceğim.
Ama Vali Yardımcımız Mustafa Aydın'ın dediği gibi, bu bir ufuk olacaktı bana ve oldu da.
Afet yönetiminde Türkiye'de çoğu insanın yaşayamayacağı bir tecrübeyi yaşayıp, onlarca güzel çalışmaya katkı koyduktan sonra, bir gün kendi kurumumda kendi seviyemde Japonya görmüş tek personel olacağımı biliyordum ben.
Oldum da...
Yanlış anlaşılmasın. Ne doyumsuzum ne de şükretmeyi bilmeyenim. Aksine mevcut durum içinde olabileceğin en iyisindeyim. Buna da şükrediyorum.
Ama...Bir aması var işte.
Neyse ya... Bu Şeyda'nın uyuması lazım.
Blogda ileriki günlerde ne olacağına dair bir yol haritası düşünmeliyim.
Yaratıcılığımı kollamam lazım. Metin Hara öyle diyor ve bana mantıklı geliyor.
Bu noktada neler yazacağıma dair kendime bir zorunluluk listesi koymalıyım ki kendimi bağlayayım.
1)Metin Hara üstüne yazmalıyım.
2)Sakız Adası'nı anlatmalıyım.
3)Pervasızlığın peşine düşmeliyim çünkü ancak öyle yazabilirim.
Yeri gelsin buzlu yolda kayan bir araba gibi kontrolsüz, yeri gelsin kaya tırmanışı yapar gibi azami dikkatli...
Ama ne olur yazayım artık.
Bir de enteresandır bir garip çoğul şahıs kullanma arzusu, dissosiyatif kişilik bozukluğu mu diyorlardı buna. Açıkçası, sallamış da olabilirim.
İki saattir kendimi bir Acun programına kilitlemiş ve beynimin düşünen yerlerini sandıklara kaldırmış olduğumdan mıdır nedir cümle kuramamam son derece normaldir aslında sevgili okur.
Korkmayın bir kere daha kendimi tekrar etmeyeceğim. Bugün özür seansı yok.
Bu da özür sayılır mı dersiniz ?
Demeyiniz efendim, demeyiniz.
Yıllardır yapmak istediğim ama bir tülü elim gitmeyen bir iş var: Japonya fotoğraflarını bastırmak .
Malum dijital çıktı mertlik bozuldu.DVD'yi açtım ve yıllardır görmediğim yüzlerce fotoğrafın arasında bir geziye çıktım.
Sonra hayatım geçti gözümün önünden.
Neydim, neredeydim, ne işler uğraşıyordum, nasıl güzel bir enerjim vardı ?
O zamanlar İzmir Kiki Kanri Senta Kenshui Soshiki Tanto Desu diyordum kendime. Güzel telaffuzum Japonların hoşuna gidiyordu.
Bir rüyaydı yaşadığım. Belki bir daha hiç oralara gidemeyeceğim.
Ama Vali Yardımcımız Mustafa Aydın'ın dediği gibi, bu bir ufuk olacaktı bana ve oldu da.
Afet yönetiminde Türkiye'de çoğu insanın yaşayamayacağı bir tecrübeyi yaşayıp, onlarca güzel çalışmaya katkı koyduktan sonra, bir gün kendi kurumumda kendi seviyemde Japonya görmüş tek personel olacağımı biliyordum ben.
Oldum da...
Yanlış anlaşılmasın. Ne doyumsuzum ne de şükretmeyi bilmeyenim. Aksine mevcut durum içinde olabileceğin en iyisindeyim. Buna da şükrediyorum.
Ama...Bir aması var işte.
Neyse ya... Bu Şeyda'nın uyuması lazım.
Blogda ileriki günlerde ne olacağına dair bir yol haritası düşünmeliyim.
Yaratıcılığımı kollamam lazım. Metin Hara öyle diyor ve bana mantıklı geliyor.
Bu noktada neler yazacağıma dair kendime bir zorunluluk listesi koymalıyım ki kendimi bağlayayım.
1)Metin Hara üstüne yazmalıyım.
2)Sakız Adası'nı anlatmalıyım.
3)Pervasızlığın peşine düşmeliyim çünkü ancak öyle yazabilirim.
Yorumlar
Yorum Gönder