2009, sakın 2008'e benzeme !

Bir yeni yıl yazısı yazmak hiç bu denli zor oldu mu acaba ?
Niyeyse bu aralar her şey zor ... Niye acaba ?
Bendeki mutsuzlukları mutluluklarından çok daha fazla bir yılı bırakıyorum geride. Kayıplar kazanımların çok ama çok ilerisinde.
Halbuki böyle olmasını kimse istemedi. Ne kadar da keyifli ve mutlu başlamıştık ... Gözlerde ışıltılar, kulaklarda kahkahalar ... Kim diyebilirdi ki ? Dedirtir miydim ki ?
Bugün 31 Aralık 2008.
Değişik duyguların orta yerinde karşılıyorum yeni yılı.
Değişmeyen tek şey yine ışıklar beni mutlu ediyor. Yine her yanın süslenmesi içime umut ekliyor biraz. Hayat olağanüstü zor. Bu zorluğun içinde iş hayatı da var, aile olabilmek de ve daha bir sürü şey.
Ağlamak, inlemek ve yok saymak.
Gülmek, haykırmak ve uçmak.
Ne ararsan var aslında. Buyur nereden istersen oradan yak.
2008'e girerken sesini duyduğum Ela'm yok mesela 2009'a girerken. Geçen yılı uğurlarken gülüştüğümüz ve umut hayal ettiğimiz Annemiz de yok. Bugün onlarsızız. Sanki hepsi bir yalandı onlar hiç olmamışlar gibi hayata devam ediyoruz, her gün olduğu gibi bugün de.
Onları melek sayıp bize yol göstermelerini hayal ediyoruz işte.
Ben biliyorum melekler de yeni yılı karşılayacak bu gece.
Biz sevgilimle baş başa mutluluğumuzu hep sürdürmeyi dileyeceğiz geriye sayım bittiğinde.
Suskunluk ülkesinde çınlayan sesler bize ait çünkü. O beni duyuyor, ben onu duyuyorum.
Bazen sesler birbirine karıştığında aslında ortada yok kötü bir şey. Sessizliği dinlemek istemeyen iki ruhun isyanı aslında o haykırış.
Sevgilim, sen olmasaydın inan hiç katlanamazdım bunca acıya.
2009'umuz kutlu olsun.

Yorumlar

GEZGİNİN HARİTASI