İSTANBUL NOTLARI : GALATASARAY MÜZESİ (26.11.2010)
Kendini bildi bileli Galatasaraylıdır bu kelebek. Liseden ya da üniversiteden değildir belki ama fena halde yürekten.
Evet, onu Galatasaraylı yapan elbette ki futbol takımıdır en başta. Belki Metin Oktay'a yetişememiştir ama hatıralar dükkanında Neuchatel Xamax, Monaco, Manchester United özel bir yere sahiptir. 17 Mayıs 2000'i söylemeye bile gerek yok ...
Evet,liseli değildir ama lisenin kapısında çekilmiş kaç tane fotoğrafı vardır sırf Mekteb-i Sultani'ye olan saygısından ve bütün o güzelliklerin kaynağı olduğundan.
Belki Ali Sami Yen'e hiç gidememiştir, Ali Sami Yen anıları televizyon başında atılan çığlıklar, dökülen sevinç gözyaşları ve bazen de sinirden ısırılan tırnaklar olsa da ve Ali Sami Yen'i sadece fotoğraflayabilmiş olsa da (tabii ki dışarıdan)...Ali Sami Yen'dedir ruhu.
Galatasaray Lisesi'nin karşısındaki Galatasaray Postanesi'nin Galatasaray Müzesi olduğunu biliyor olsam da tamamen sürpriz oldu onu ziyaret etmek bu İstanbul seyahatimde. "Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi" olarak adlandırılmış olan, pırıl pırıl ve özenli restore edilmiş bir binada Galatasaray'ın şanlı tarihini incelemek bir Galatasaraylı için nasıl bir onurdur,anlatabilmek için yeterli kelimem yokmuş gibi hissediyorum şu an.
Müzede sportif başarıların yanı sıra Mekteb-i Sultani, Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi'nin ülkemiz tarihindeki kültürel ve siyasal yansımalarını da görmek mümkün.
Atatürk'ün o meşhur kürek çekerkenki fotoğrafındaki küreklerin Galatasaraylı bir sporcuya ait olduğunu bilmek, Galatasaray Lisesi'ni 3 kez ziyaret ettiğini öğrenmek ve bu ziyarette içtiği kahvenin fincanını hala telvesiyle görmek,
UEFA Kupasının replikasını (bilindiği üzere orijinali her yıl el değiştirir), Süper Kupa'ya uzanmamızı sağlayan Jardel'in kramponlarını, Ali Sami Yen'i, Metin Oktay'ı görmek benim gibi bir Galatasaraylıyı uçururken, müzeyi birlikte ziyaret ettiğim Fenerbahçeli eşimi bile etkiledi doğrusu.
Yeri gelmişken, bu yazıyı 2011'in ilk yazısı olarak blog siteme ekliyorum. Bu nedenle geçen hafta içinde yaşanan utancı da anmamak olmaz. Dahası anmamak ayıbın üstünü örtmek gibi olur.
Bildiğiniz gibi, geçen hafta Florya Metin Oktay Tesislerinde oynanan Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki 17 yaş altı futbol karşılaşmasında çıkan olaylar ve bir grup kendini bilmez, ne Galatasaraylılıktan nasibini almış ne de centilmenliği ile spor tarihine geçmiş o ölümsüz adamın adını taşıyan bir tesiste, Metin Oktay'ın hatırasına yakışan tavır sergilemeyi becerebilen kendine taraftar diyenlerin yarattığı terör ortamına ancak yazıklar olsun diye tepki vermek geliyor içimden. Bu mudur yani ? Yakışmıyor hiç ...
HAMİŞ:
Müzeye dair ayrıntılı bilgi için : http://www.galatasaray.org/tarih/pages/tarih_muze.php
Evet, onu Galatasaraylı yapan elbette ki futbol takımıdır en başta. Belki Metin Oktay'a yetişememiştir ama hatıralar dükkanında Neuchatel Xamax, Monaco, Manchester United özel bir yere sahiptir. 17 Mayıs 2000'i söylemeye bile gerek yok ...
Evet,liseli değildir ama lisenin kapısında çekilmiş kaç tane fotoğrafı vardır sırf Mekteb-i Sultani'ye olan saygısından ve bütün o güzelliklerin kaynağı olduğundan.
Belki Ali Sami Yen'e hiç gidememiştir, Ali Sami Yen anıları televizyon başında atılan çığlıklar, dökülen sevinç gözyaşları ve bazen de sinirden ısırılan tırnaklar olsa da ve Ali Sami Yen'i sadece fotoğraflayabilmiş olsa da (tabii ki dışarıdan)...Ali Sami Yen'dedir ruhu.
Galatasaray Lisesi'nin karşısındaki Galatasaray Postanesi'nin Galatasaray Müzesi olduğunu biliyor olsam da tamamen sürpriz oldu onu ziyaret etmek bu İstanbul seyahatimde. "Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi" olarak adlandırılmış olan, pırıl pırıl ve özenli restore edilmiş bir binada Galatasaray'ın şanlı tarihini incelemek bir Galatasaraylı için nasıl bir onurdur,anlatabilmek için yeterli kelimem yokmuş gibi hissediyorum şu an.
Müzede sportif başarıların yanı sıra Mekteb-i Sultani, Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi'nin ülkemiz tarihindeki kültürel ve siyasal yansımalarını da görmek mümkün.
Atatürk'ün o meşhur kürek çekerkenki fotoğrafındaki küreklerin Galatasaraylı bir sporcuya ait olduğunu bilmek, Galatasaray Lisesi'ni 3 kez ziyaret ettiğini öğrenmek ve bu ziyarette içtiği kahvenin fincanını hala telvesiyle görmek,
UEFA Kupasının replikasını (bilindiği üzere orijinali her yıl el değiştirir), Süper Kupa'ya uzanmamızı sağlayan Jardel'in kramponlarını, Ali Sami Yen'i, Metin Oktay'ı görmek benim gibi bir Galatasaraylıyı uçururken, müzeyi birlikte ziyaret ettiğim Fenerbahçeli eşimi bile etkiledi doğrusu.
Metin Oktay-Taçsız Kral |
Super Mario Jardel |
Ali Sami Yen |
Yeri gelmişken, bu yazıyı 2011'in ilk yazısı olarak blog siteme ekliyorum. Bu nedenle geçen hafta içinde yaşanan utancı da anmamak olmaz. Dahası anmamak ayıbın üstünü örtmek gibi olur.
Bildiğiniz gibi, geçen hafta Florya Metin Oktay Tesislerinde oynanan Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki 17 yaş altı futbol karşılaşmasında çıkan olaylar ve bir grup kendini bilmez, ne Galatasaraylılıktan nasibini almış ne de centilmenliği ile spor tarihine geçmiş o ölümsüz adamın adını taşıyan bir tesiste, Metin Oktay'ın hatırasına yakışan tavır sergilemeyi becerebilen kendine taraftar diyenlerin yarattığı terör ortamına ancak yazıklar olsun diye tepki vermek geliyor içimden. Bu mudur yani ? Yakışmıyor hiç ...
HAMİŞ:
Müzeye dair ayrıntılı bilgi için : http://www.galatasaray.org/tarih/pages/tarih_muze.php
Yorumlar
Yorum Gönder